Güzel bir iletişime sahip olmak, sürdürülebilir başarının sermayesidir. Ve iletişim konusunda kendimizi tanımak, gelişim alanlarımızı fark etmek, bu yöndeki gelişimimiz için son derece önemlidir. “Ani çıkışlarım var mı, iyi bir dinleyici miyim, yargılamadan gözlem yapıyor muyum, empati konusunda nasılım, kendimi iyi ifade edebiliyor muyum, negatif odaklı biri miyim, sorunlar karşısında sakin kalmayı başarabiliyor muyum?” vb. soruları kendime ve başkalarına sorabilirim. Bu ve benzeri konularda gelişim alanlarını fark edemeyen bir çalışanın -iş yaşamında sık karşılaştığımız-, aşağıdaki sorunlara davetiye çıkarma olasılığı çok yüksektir.
Kötü iletişimin kötü şöhretli sonuçları:
Zamanı çalar: Kötü iletişim zaman hırsızıdır. Çalışanın empati yoksunu davranışı, etkin bir dinleyici olmaması, çok gereksiz tartışma ortamları oluşturur. Özellikle vurgulamak istiyorum; çoğu iletişim problemi insanların birbirini yeterince dinlememesinden ve ön yargılarıyla hareket etmesinden kaynaklanıyor. Farklı fikirlere ve bakış açılarına saygı duymak, durumu kişiselleştirmeden iletişim kurmaya çalışmak, empati ile hareket etmek, çalışanın zaman tasarrufu yapmasını sağlayan önemli iletişim unsurlarıdır.
Başarının önündeki en büyük engellerden biridir: Çalışanın mesleki bilgisi ne kadar ne kadar çok olursa olsun, bu yeti güzel bir iletişimle birleşmeyince sürdürülebilir başarının ortaya çıkması mümkün değildir. Günümüzde maalesef birçok çalışan, etkin bir iletişimci olamadığı için mesleki ün kazanamıyor.
Bireyi pozitif tutumdan uzaklaştırır: Çalışanın pozitif bir tutuma sahip olması, iş dünyasında aranılan bir özelliktir. Ve iletişimi kötü olan çalışan, etrafına negatif bir enerji yayar. Negatif enerji, negatif sonuçlar doğurur. Bu tarzda hareket eden bir çalışan özellikle liderlik, satış vb. alanlarda iz bırakacak işlere imza atamaz.
Diğer insanlar üzerinde olumsuz iz bırakır: Kötü iletişim, iş birliği yaptığımız insanlarda negatif duyguların oluşmasına sebep olur. Ve ilgili çalışan zamanla birçok insanla temas ettiğinden dolayı, bu negatiflik salgın hastalık gibi etrafa yayılır.
Müzakereyi engeller: Şüphesiz ki kötü iletişimin en belirgin sonuçlarından biri de ilgili çalışanın etkin bir şekilde müzakere edebilmesini engellemesidir. Müzakere yaşamımızın hemen her alanında vardır ve iş yaşamındaki önem derecesi de oldukça yüksektir.
Güven duygusunu azaltır: Kötü iletişimin en vahim sonuçlarından biri de güveni azaltması veya yok etmesidir. Empati yoksunu davranışlar, diğer insanların duygularını zedeleyerek kötü hissetmelerine sebep olur. Ve kendimizi kötü hissettiren kişileri unutmamız pek mümkün değildir.
Nezaketi öldürür: Bizlerde çok güzel izler bırakarak bu dünyaya veda eden Barış Manço’nun o güzel sözünü hatırlayalım; “İnsanın öğrenmesi gereken ilk dil tatlı dildir.” Nezaket öğrenilebilir bir iletişim yaklaşımıdır. Böyle insanlarla karşılaştığımızda kolay kolay ayrılmak istemeyiz. Çünkü nezaket, insanların direkt olarak ruhuna hitap eder.
Evet iş yaşamında ortaya çıkan çoğu sorun, kötü iletişim kaynaklıdır. Çalışanların iletişim konusunda hangi noktada olduğunu bilmesi, gelişim alanlarını fark edebilmesi açısından önemli bir aşamadır. Bu sebepten 360 derece değerlendirme sistemlerinden yararlanmak objektif sonuçların ortaya çıkması açısından önemlidir. Birey kendisini çok iyi bir iletişimci olarak görebilir ama belki de etrafındaki kişiler bazı konularda gelişim alanları olduğunun mesajını ilgili kişiye gösterebilir.
Son söz: “Şu dünya bir dağ gibidir. Ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir.
Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır. Şer çıkarsa, sana gerisin geri şer yankılanır… Senin gönlün değişirse dünya değişir.” (Şems-i Tebrizi 27. Kural Elif Şafak Aşk)
Eğitim programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak ve eğitimlerimizin size sunduğu fırsatları öğrenmek için lütfen katılın.