‘’Yaptıklarınızın yüzde 95’i alışkanlıktandır.’’
Aristo
Yeni bir yıla girdiğimiz bu günlerde birçok kişi iş yaşamına dair veya özel hayatı ile ilgili yeni hedeflerini belirledi. Bu kişiler arasında şüphesiz ki, eski kötü alışkanlıklarından kutulmak isteyenler veya kendine yeni faydalı alışkanlıklar edinmek isteyenler de oldu. (sigarayı bırakmak, spora başlamak, kitap okumak vb.) Yaşımız ilerledikçe olgunlaştıkça ve kendimizi sorguladığımızda, hayatımızdaki kötü alışkanlıklarımızdan kurtulmak istiyoruz. Çünkü hayatımızdaki alışkanlıklarımız neyse, yaşamımız da gelecekte bu yönde şekilleniyor. Evet yaşamın patikalarında ilerlerken gelecekte, bülbül bizleri güle, karga ise çöplüğe götürecek.
Edindiğimiz alışkanlıkların çoğu küçük yaşlarımızda kök salıyor, yavaş yavaş yerleşiyorlar hayatımıza. Şu hayatı kaliteli yaşamak veya sağlıklı bir şekilde yaşlanmak için alışkanlıklarımızın bir listesini yapmalıyız. Yazarak çalışmalıyız. Kötü olanları hayatımızdan çıkarmalı, iyi olanları içeri buyur etmeliyiz. Fakat bunları yaparken sabır ve irade en önemli yol arkadaşlarımız olmalı. Çünkü yapılan araştırmalar, insanların yeni alışkanlıklarını tam olarak hayata geçirememe sebeplerinin başında, ‘’ilk denemelerdeki başarısızlık duygusu’’nun olduğunu ileri sürüyor. Her konuda olduğu gibi burada da başarı için sağlam bir irade anlayışının olması temel şartların başında geliyor.
Yeni alışkanlıklarımızı iyice içselleştirebilmek için bize fayda sağlayacak, irademizi kuvvetlendirecek bazı öneriler aşağıdaki gibi olabilir:
Büyük resim: Hayata dair büyük resmi olan bireylerin bu konuda daha çok başarılı olduğunu/olacağını düşünüyorum. Şimdiden, gelecekte yaşlılık koltuğunda oturduğunu hayal eden bir kişi, alışkanlıkları konusunda şüphesiz ki çok daha farkında olan bir yaklaşıma sahip olacak. Şartlar ne olursa olsun kaliteli yaşlanmak, çoğunlukla hayatımızdaki alışkanlıklarımızla ilgili bir durumdur. 85-90 yaşında hâlâ fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı kişilere rastlamak mümkün. Neden biz de bu şekilde yaş almayalım?
Plan yapmak: Zaman planlamasını iyi yapmak, gerekiyorsa erken yatmak ve erken kalkmak bu konuda bize önemli ölçüde fayda sağlar.
Küçük adımlarla başlamak: Yeni alışkanlıklarımızla ilgili olarak, günden güne, yavaş yavaş ilerlemek bize fayda sağlar. Ve faydalı olan yeni alışkanlığımızı her yaptığımızda, yapılacaklar listesine bir işaret koymak bizi rahatlatacaktır. Ayrıca yaşamda güzel şeyler yapmanın o muhteşem duygusu bize keyif verecektir.
Ödül sistemi: Yeni edindiğimiz bir alışkanlığımızla ilgili olarak kendimize minik ödüller de koyabiliriz. Mesela yaz kış fark etmeksizin, dışarıda yürüyüş sonrası, evde veya parkta bir kahve veya çay içmek beni çok mutlu ediyor. Veya sabah erkenden kalkıp meditasyon yapmak vb.
Konfor alanından çıkmak: Yaşamdaki konfor alanımız daraldıkça başarı çizgimiz de yükseliyor. Bu sebepten yeni alışkanlıklarımızla ilgili olarak konfor alanımızı terk etmek önemli görevlerimizden biri olmalıdır. Bu konuda benim uyguladığım bir yöntem var. Yıllardır çoğunlukla sabah saat 5.00-6.00 arasında uyanırım. Şu anda çoğu zaman saate ihtiyaç duymadan uyanıyorum, fakat ilk başlarda hiç de böyle olmadı tabii ki. İlk zamanlarda erken uyandığımda acı çekiyordum, fakat acı çeken yanımla pazarlık halindeydim; ‘’şu anda çektiğim bu acı gelecekte beni daha güçlü hale getirecek’’ şeklinde kendi kendime olumlamalar yapardım. Ve erken kalkma hali şu anda en büyük zevklerim arasında geliyor. Bütün kitaplarımı, makalelerimi bu zaman dilimi içinde yazıyorum.
Pes etmemek: Herhangi bir yeni alışkanlıkla ilgili olarak daha yolun başında ilk denemelerdeki zorlu sürecin farkında olmak ve bu zorluğa göğüs germek de bu konuda atılacak önemli adımlardan biridir. Herkesin yeni alışkanlığı kabul süreci farklı işleyecektir. Konfüçyüs’ün de şu sözünü sürekli hatırlamak faydalı bir yaklaşım olacaktır: ‘’Kararlı bir insanı amacından saptırmak, koskoca bir orduyu yenmekten daha zordur.’’
Herkesin kendine göre belirlediği yeni yıl hedefleri veya faydalı alışkanlıklar listesi normal olarak farklıdır. Fakat bunlar arasında kaliteli yaşlanmamız için olmazsa olmaz, iki tane alışkanlık olmalıdır; spor yapmak ve kitap okumak. Ülkemizde okuma alışlanlığı maalesef hâlâ çok düşük seviyelerde. Gelecekte zihinsel ve fiziksel olarak sağlıklı olabilmemiz/kalabilmemiz için bu alışkanlıkları edinmemiz ve çevremize yaymamız bize ve tanıdıklarımıza çok önemli ölçüde fayda sağlayacaktır.
Şirket yöneticileri personeline, yeni faydalı alışkanlıklar ile ilgili yol gösterici olabilir diye düşünüyorum. Şartlar ne olursa olsun, kitap okuyan ve spor yapan bir ekibin performansının ve içsel motivasyonunun kayda değer bir ölçüde yükseleceği bir gerçektir. Tabii ki yöneticiler, öncelikle rol-model olarak kendileri bu sistemin bir parçası olduklarında, ekiplerini inandırmaları çok daha kolay olacaktır. Kitaplarla ve sporla dolu bir yıl diliyorum...
Eğitim programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak ve eğitimlerimizin size sunduğu fırsatları öğrenmek için lütfen katılın.