“Eğer heyecan üretemezseniz, pek fazla şey üretemezsiniz.”
John W. Marriott
Şüphesiz ki liderleri yöneticilerden ayıran en önemli özeliklerden biri sahip oldukları tutkularıdır. Vizyon ve tutku sahibi liderler birlikte çalıştığı ekip arkadaşlarına tutkularını bulaştırırlar. Bu tarz liderlerle birlikte çalışan ekipler şanslıdır. Çünkü böyle bir ekip, sürdürülebilir başarının en önemli özelliği olan tutkuya sahip bir liderle neredeyse her gün iletişim kurma fırsatı yakalar. Ve tutkuyla dolu bir iş yaşamı konusunda liderini rol-model alan bir çalışan, gelecekte sürdürülebilir başarı gösterebilmenin en önemli anahtarlarından birini elde etmiş olur.
Tutku transferi nasıl gerçekleşir?
İşe alımlarda: Tutku sahibi liderler, zihinlerinde sürekli “Nasıl iz bırakan bir başarı elde edebilirim?” sorusuyla dolaşırlar. Ve işe alım aşamasında, personelin zihninde geleceğe yönelik bir gelişim şeması oluştururlar. Bir süre sonra, işe giren çalışan da sürekli benzer bir soruyla hareket etmeye başlar. Tabii ki liderin bunu sağlayabilmesi için, geçmişte mesleki başarılarının olması da gerekir. Geçmişte elde etmiş olduğu başarısı, beden diline ve ses tonuna olumlu bir şekilde yansıdığından dolayı, birlikte çalışacağı iletişim yeteneği kuvvetli yeni iş arkadaşlarını da ikna etme olasılığı yüksektir. Doğru personel istihdamı da başarılı bir ekip oluşturmak için en önemli unsurların başında gelir.
Toplantılarda: Toplantılar, verimli bir şekilde yapıldığında iş süreçlerinin doğru bir şekilde yönetilebilmesi ve ekibin gelişimi için önemli buluşmalardır. Aynı zamanda toplantıyı yöneten liderden yoğun bir duygu transferi de gerçekleşir. Hedeflerin talepkâr bir şekilde belirlenmesi ve liderin ekip olarak gelecekte gelmek istedikleri noktayı vurgulaması aşamasında ekibe yoğun bir şekilde heyecan ve tutku transferi de gerçekleşmiş olur. Bunu asıl sağlayan şey liderin, başarıya olan inanç seviyesindeki yüksekliğidir. Başarılı çalışanların herkes içinde takdir edilmesi de ekip içinde muazzam bir sinerji oluşturur.
Bire-bir görüşmelerde: Haftalık veya aylık rutin olan bire-bir görüşmelerde veya herhangi bir sorun hakkında konuşurken de liderin, mücadeleci tutumu, zorlukları fırsata çevirebilme yaklaşımı, diğer bir deyişle ‘yılmazlık duygusu’ da personelin bakış açılarında farklılık oluşmasını sağlar. Gerçek bir lider, personelin içindeki potansiyelin ortaya çıkması için önemli bir çaba sarf eder. Lider, “Kendini nasıl hissediyorsun, nasıl bir gelecek planlıyorsun, belirgin olan hedeflerin neler, sana yardımcı olmamı istediğin bir konu var mı?” vb. sorularla çalışanın düşünmesi ve gelişmesi için katkıda bulunur. “Sana güveniyorum, yapabileceğine inanıyorum, dünkü sunumda göstermiş olduğun çaba harikaydı…” vb. sözler de yine önemli liderlik yaklaşımları arasında yer alır.
Kriz durumlarında: Ortaya çıkan krizlerde, liderin güven yayan bir duruşunun olması beklenir. Duygusal zekâsı sayesinde panik havası oluşturmayan bir lider, çalışanların rahatlamasını sağlar. Krizleri fırsata çevirebilme yaklaşımı konusunda ekibine öncülük eder. Böyle liderlerle çalışan bireyler de gelecekte krizleri daha iyi yönetebilme gücü elde ederler.
Zor görüşmelerde: İş dünyasında sürekli birileriyle müzakere halinde oluruz. Zor görüşmelerin de her zaman ortaya çıkma ihtimali vardır. Müzakere yeteneği gelişmiş bir lider, bu aşamada da ekibine doğru rol-model olur.
İyi bir iş gerçekleştiğinde: Günümüzde şirketler içinde en yaygın geri bildirim sorunlarından biri ‘takdir’in çok fazla kullanılmamasıdır. Gerçekçi doğru bir takdir, çalışanın içindeki gerçek potansiyelin ortaya çıkmasını sağlayan, onları gelecekteki diğer işler için güdüleyen en önemli unsurlardan biridir. Takdir yaklaşımının olmadığı bir işletmede, tutkulu çalışanlar görmek çok zordur.
Yukarıdakilere ek olarak tutku dolu liderler, yeni bir haftaya/aya başlarken veya günün ilk saatlerinde -insanları etkileyebilme potansiyeline sahip olan- iyi enerjilerini tüm ekibe yansıtır. İçsel motivasyonu da genel olarak yüksek olan bu liderler, ekibin de motivasyonunu sürekli yüksek tutabilmek için elinden gelen maksimum çabayı gösterir.
Ve tutkuyla ilgili son söz Denis Diderot’dan…
“Sadece tutkular, büyük tutkular yükseltebilir insanı büyük işlere…”
Eğitim programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak ve eğitimlerimizin size sunduğu fırsatları öğrenmek için lütfen katılın.